Kürt Sorunu Tabu Değildir

Ömer ÖZKAN

ozkanomer@gmail.com

Türkiye’de öyle tabular var ki, aşılmaz. Oysa ki, dünya değişiyor. Yeni bir dünya kuruluyor. Şimdi ben kalkıp da: “2050’lere kadar dünyada hiç ulus devlet kalmayacak” desem, dünyayı başıma yıkarlar. Böyle bir zihniyet olabilir mi? Örneğin, Türkiye’de Kürt marksistler elli yıldan beri “Bağımsız Kürt Devleti kuracağız” diye bar bar bağırıyorlar. Peki… “Anadolu’da ya da Kürtlerin yaşadığı dört ülke sınırları içinde bağımsız bir Kürt Devleti kurulabilir mi?” Bu konu neden tartışılmıyor? Ülkemizde 208 üniversite ve bu üniversitelerde görev yapan 175 binden fazla akademisyen var. Bu kadar bilim adamından bir tanesi bu konuda araştırma yapıp neden bir kitap yayınlamadı, yayınlamıyor? Hem Kürtler hem Türkler… yani toplumun tümü, hatta dünya kamuoyu neden aydınlatılmıyor? Olmaz… olamaz! Çünkü Türkiye’de Kürt sorununu tartışmak suçtur.
Evet… bu kanayan yarayı tartışmak eski vesayetçi devletin, vesayetçi güçlerin “kırmızı çizgisi” idi. Onlara göre Kürt sorununa değinmek, PKK’nın değirmenine su taşımak demekti. Onun için PKK’nın bölücü kimliğini asla öne çıkatmadılar, anarşisleri yalnızca “terörizmle” suçladılar. Bölücülerin sırtını adeta sıvazladılar. Çok acıdır ama, aynı taktiği 21 yıldan beri AK Parti Hükümetleri de devam ettiriyor. Bölücülüğe arada bir değinip geçiyorlar. Halbuki, buz dağının su altındaki temel gövdesi; “Türkiye’yi bölmek” ve parçalamaktır.
Kürtler Yukarı Mezopotamya Halklarındandır. Türkler Anadolu’ya geleli azından bin yıl oldu. Bu bin yıllık süreçte “doğal entegrasyon” süreçleri Anadolu Halklarını kaynaştırdı. Birbirimizden kız aldık, kız verdik… akraba olduk. Örneğin, bizim Suvermez Köyü’nün kızları 70 yıldan beri Yunak köylerine gelin gidiyor. Soruyorum… ayrı bir Kürt Devleti kurulsa, bırakalım kıyıları, bizim aşağı köylerden… Yunak’tan, Akşehir, Ilgın, Kula, Polatlı ya da Haymana’dan kaç Kürt ailesi Güney Doğuya göçer? İstanbul’da 4 milyon Kürt var. İstanbul’da doğan, büyüyen, iş kuran Kürt Siirt’e, Batman’a, Diyarbakır’a gider mi?
Türkiye’de 15 milyon Kürt yaşıyor. Bunların on milyondan fazlası Batı Anadolu’da. Osmanlı ya da cumhuriyet döneminde dağıtıldılar. Ama gidenler iskan edildi. Gittikleri köylerde onlara toprak verildi, yerleştirildi. Bugün aradan 80-100 yıl geçti. Fakat tarihten gelen “kadim kardeşlik” bağları daha da derinleşti. Artık bu halklar ayrılabilir mi? Peki… bu konular neden konuşulmuyor? Neden tartışılmıyor? Acı gerçeklerin tartışılması, yazılıp çizilmesi suç mudur? İsveç, sözümona bağımsızlık mücadelesi veren PKK’lı Kürtleri bağrına basmış. Dünya kamuoyu neden aydınlatılmıyor? Anadolu Halkları etle kemiktir. Değil Kürtler, Anadolu’nun hangi iline, ilçesine gitseniz Laz Kardeşlerimizle de karşılaşırsınız. Türkler, Kürtler, Lazlar kaynaştı. Kültürlerimiz iç içe girdi. Hangimiz halay çekmiyoruz? “Horon” seyrettiğimizde hangimizin kanı kaynamıyor? Orta Asya’dan getirdiğimiz “kopuz”, Anadolu’da “saz” oldu. Türkülerimiz, acılarımız… sevinçlerimiz iç içe girdi. Bizi anarşist PKK ayırabilir mi?
Marksizmden esinlenen biir avuç PKK’lı aydın ayrı devlet kurmak istiyor. Ama 15 milyon Kürt kardeşimizin kaçta kaçı bu fikri paylaşıyor? Bunları konuşmak… tartışmak uyuyan yılanın kuyruğuna basmak anlamına gelmez. Ayrı bir Kürt Devletinin kurulamayacağı gerçeği herkesten önce dağa çıkan, kaçırılan gencecik Kürt çocukların ufkunu açmak için zorunludur. Kürt ve Türk anne-babaların… dünya kamuoyunun aydınlanması için zorunludur. 2018 Seçimlerinde herkes, Nişantaşı sosyetesi bile HDP’yi destekledi. Bu seçimlerde HDP altı milyon (% 13) oy aldıysa, bu kadar insan ayrı bir Kürt Devletinin kurulmasına mı oy verdi? Kürtler Türklerle, öteki Türkiye Halklarıyla etle kemiktir. Kadim kardeştir. Bu gerçekleri konuşmak, Kürt sorununu tartışmak herkesin en doğal hakkıdır. İsveç’te yürüyenlerin taşıdıkları flamalara “paçavra” demek kolaydır. Asıl bu paçavraların Kürt Milletinin bayrağı olmadığı gerçeği anlatılmalıdır. Kürt Milletinin ulusal bayrağı yoktur. PKK Flaması Kürt ulusunun bayrağı olamaz. Yürüyüşlerde kullanılan flamalar sıradan bir derneğin “sembolü”dür.Televizyon ekranlarında taşınan flamaları neden karartıyorsunuz? Karartmayın… daha çok sergileyin, daha çok gösterin ki, bu paçavranın bayrak olmadığı anlaşılsın. Bu paçavra Kandil’de yaşayan ve çağdışı kalmış bir avuç anarşistin sembolüdür.
AK Partinin yanlışı; eski derin devlet stratejisini hiçbir değişikliğe uğratmadan harfi harfine devam ettirmektir. Olmaz! Kürt sorunu ülkemizin kanayan yarasıdır. Derinlemesine konuşulmalı, yazılmalı-çizilmelidir. Anadolu’da, hele hele dört ülkede… Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de bağımsız bir Kürt Devletinin kurulması koşullarının olmadığı gerçeği bıkmadan, usanmadan anlatılmalıdır.