Hoşgeldiniz  

Altılı Maşa

Ömer ÖZKAN | 10 Mart 2023 | Genel, Gündem, Köşe Yazıları


Ömer ÖZKAN
ozkanomer@gmail.com

“Altılı masanın mimarı Kemal Bey’dir” diyecektim ama, pardon… “Bay Kemal’dir” demek daha doğru galiba. İnanın ki, bu altılı masa, yüz yıllık demokrasi tarihimizin “yüz akı”dır. Nedenini biliyor musunuz? Bakınız… şimdiye kadar şu bizim İscehisarlı Gültekin kadar heybetli bir parti başkanı… bir lider(!) gördünüz mü? Ayrıca ne kadar da kabadayı değil mi? Mesela Davutoğlu… hem dış işleri bakanlığı yapmış, hem de başbakanlık. Üstelik iki de “doktora” yapmış bir profesör. Yani Davutoğlu hem ekonomisttir… hem de siyaset bilimcisi. Babacan dersen… onun karnesi de parlak. Dünyayı dolaşsan onun gibi bir ekonomist bulamazsın. Karamollaoğlu… Allaaah!… öyle bir saygın ki… sormayın. Karamollaoğlu konuştukça dilinden inciler dökülüyor. Bu fotoğrafa bakınca insanın göğsü kabarıyor ama bu muhteşem tabloda yine de büyük bir eksik var. O da; Demirtaş.
Hamerika aynı oyunu Macaristan’da oynadı. Uyduruk bir masaya altı yapay parti yapıştırdı. Aynı bizdeki gibi Macaristan’da da Victor Urban’ın karşısına çömez bir belediye başkanı çıkarttı. Fakat Victor Urban oyunu bozdu. % 70 oy alarak ipi göğüsledi. Hamarika Venezüella ve Sırbistan’da da başarılı olamadı. Bir yıldan beri kardeş Pakistan’ı karıştırıyor. Orada da hüsrana uğrayacak. Hamerika başaramadı… başaramaz… başaramayacak!
Ben altılı masayı iki yıldan beri eleştiriyorum. % 0.3 (binde üç) oy alan bir teşkilata parti denir mi be kardeşim? Gültekin Uysal’ın partisi, Demokrat Parti % 0.3 oy alıyor. Bu adam bu oyla milletvekili olamıyor. Ama başka bir parti listesinden parlamentoya giriyor ve ne güzel… meclise gidiyor… salla başını, al maaşını! Şimdi de Bay Kemal bu şahsa 4 parti sözü vermiş. Ayıp yahu… İscehisarlının özelliği ne? Öte yandan altılı masanın iki bacağı daha var. Onlar da Deva Partisiyle Gelecek Partisi. Bunlar da karılarının oyunu alamayacakları için Bay Kemal’e yamanmışlar. Karamollaoğlu da büyük lider. Saadet Partisini düşüre düşüre sıfıra düşürmüş. Bay Kemal bu döküntülerle nereye varacaksın? Hiç demokrasi rüzgarı estirme. Senin o muhteşem parlamenter demokrasiyin “dört” bacağı kırıktır. Çünkü Babacan ve Davutoğlu’nun partileri de seçime girmedi. Şimdi bu dört döküntü partinin oyların toplayalım; % 2,5 bile değil. Aslında dört demek de doğru değil. Çünkü altılı maşanın beşi “döküntü”dür. Çünkü İyi Parti de parti değil. CHP, İP’i meclise tu-kaka omuzladı. Ödünç milletvekili vere vere mecliste “gurup” kurdurttu. Akıl var… mantık var Bay Kemal. Beş uyduruk partiyle yola çıkılır mı?
Bay Kemal, diyelim ki, cumhurbaşkanı oldunuz. Peki… “güçlendirilmiş (!) parlamenter demokrasi”ye nasıl geçeceksiniz? Anayasayı nasıl değiştireceksiniz? Anayasayı değiştirmenin birinci yolu; parlamentoya azından 400 milletvekili göndermektir. Başarabilecek misiniz Bay Kemal? Millet İttifakı parlamentoya 400 milletvekili gönderecek mi? İkinci yolu; “referandum”dur. Referanduma gitmek için de en az 360 milletvekili lazım. Şimdi soruyorum: altılı masa olarak parlamentoya 360 milletvekili gönderebilir misiniz? Çapsız siyasetçi Sayın Kılıçdaroğlu, dört yıldan beri ekranlarda sürekli “tek adam” sistemini değiştireceğini iddia ettin. Cicili ekranlar seni sürekli gündemde tuttu. Öyle bir algı yarattın ki, bu halk 50 + 1 ile cumhurbaşkanı seçimini kazandığında otomatikman parlamenter sisteme geçeceğini sanıyor. Bay Kemal parlamenter sisteme geçileceğine sen bile inanmıyorsun. Ama halkı neden kandırıyorsun?
Demokraside kararların tek merkezde toplanması garip mi Bay Kemal? Garipse, ABD neden Başkanlık Sistemini uyguluyor. Neden dünyanın en büyük ülkeleri “başbakanlık” değil de başkanlık sistemini tercih ediyor? Bay Kemal başkanlık sistemi (başbakanlık sistemi değil) batı demokrasisinin “üst-ligi”dir. Parlamenter sistem “koalisyonlar” sistemidir. Türkiye ne çektiyse koalisyonlar Türkiyesi”nden çekmiştir. 1960 Yılından 2002’ye kadar, 42 yılda 34 kez hükümet kuruldu. Yani hükümetler 1.5 yıl olmadan güldür güldür göçtü. Aaah Bay Kemal aaah!… 2002 öncesi Türkiye koalisyonlar ülkesi olsa yine iyi… o yıllar kıran kırana milletvekili pazarlıklarının yaşandığı yıllardı. Parlamenter demokrasi böyle bir demokrasi modeliydi. Sizlerin öve öve bitiremediğiniz… çok dürüst ve çok namuslu sandığınız Ecevit 1977 seçimlerinden sonra Adalet Partisinden Tuncay Mataracı liderliğinde, 11 adet milletvekili satın aldı. Bu 11 milletvekilinin 11’ini de “BAKAN” yaptı. Dünyada hiçbir ülke böyle bir komedi yaşamamıştır. Bu bakanların birisi bizim Bayatlı Mete Tan, öteki de Dinarlı Güneş Öngüt’tür. Bugünkü gençler o günleri yaşamadılar. Yaşamadıkları için de parlamenter sistemin pisliklerini bilmezler.
Evet… Bay Kemal… Başkanlık sistemi batı demokrasisinin üst ligidir. İspatı; ABD demokrasisidir. Günümüzde dünyanın dev ülkeleri… örneğin Rusya, Çin, Hindistan gibi devasa ülkeler de “başkanlık” sistemini tercih ediyor.

397 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2020 Emirdağ Gazetesi Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.