Hoşgeldiniz  

Sayın Gürsel Erol’dan teşekkür

Ömer ÖZKAN | 03 Mart 2023 | Genel, Gündem, Köşe Yazıları


Ömer ÖZKAN
ozkanomer@gmail.com

Fox Televizyonu boş durur mu? Evveli gün Prof. eskile rinden birisiyle bir saate yakın röportaj yaptı. Profesör diyo ruz… yani bilim adamı, yani akademisyen demek istiyoruz. Ama akademisyen var, akademisyencik var. İşte… bu akademisyen müsveddelerinden birisi bugün ekranda orduyu eleştiriyor, AFAD’ı, hükümeti eleştiriyor: “AFAD’ın paydaşları arasında silahlı kuvvetler yok” diyor. Yani AFAD istediği zaman orduyu afet bölgesine çağıramıyormuş. Askerlerle birlikte çalışamıyormuş. Sayın Prof : “Ben ilk komando birliğini beşinci günde sahada gördüm” diyor. Sanki depremin ilk gününde afet bölgesine koşan ve orada sürekli halkına hizmet veren bir siyasetçiymiş gibi, depremin beşinci gününde hem de 2.nci ordunun merkezi olan bir il’e, yani Malatya’ya 3500 askerin geldiğine tanık olmuş. İnsaf arkadaş yahu… Siyasetçi yalan söyler de bu kadar kuyruklu yalan söyleyebilir mi? Üstelik de bu siyaset bezirganı bir de “parti” kurmuş… o partinin genel başkanı olmuş. Bu profesör bozuntusu diyor ki: “İktidar askerin Türk Halkıyla kucaklaşmasını istemiyor” diyor. Onun için saray rejimi enkaz altında kalmış vs… vs… Amerikan TV kanalı, hatta Amerikan da değil, Amerikan Yahudilerinin kanalı olan Fox Televizyonunun muhabiri soruyor, Prof. Ümit Özdağ konuşuyor. Bu Ümit Özdağ döküntünün de döküntüsüdür. Çünkü adam MHP’den kovulmuş, İYİ Parti’yi kurmuşlar. Orada da barınamamış… şutlanmış. Ardından kendi başına parti (!) kurmuş. Yahu… kardeşim, madem ki, siyasette tutunamadın, üniversiteye dönseydin ya! Ama dönemez… çünkü dağarcıkta bir şey yok. Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi demişler ya… Bu da zamanın birinde Profesör olmuş ama bilim adamı olamamış. Dürüstlükten nasibini alamamış. Hükümet eleştirilmez mi… eleştir. Hatta AFAD’ı da, Kızılay’ı da eleştir. Ama “Go Home Suriyeli !…” gibi sahte naralarla insanları kandıracağını sanma. Yoook Özdağ Efendi yoook… Türkiye artık senin bildiğin o “Eski Türkiye” değil.
Ümit Özdağ sonunda baklayı ağzından çıkardı ve: “Bu deprem bilerek, isteyerek… teammüden işlenmiş bir cinayettir”. Bu deprem tek adam sisteminin eseridir. Enkazın sebebi saraydır” dedi. Kılıçdaroğlu da: “50 Bin vatandaşı katlettin. Halk bunun hesabını soracak” diye saldırıyor. İnsaf be kardeşim… lütfen biraz dürüst olun. Türkiye’de “kentsel dönüşüm” düşüncesini dillendiren kim? 81 İlde kentsel dönüşümleri gerçekleştireceğiz diye yola çıkan kim? Bu girişimleri mahkeme mahkeme dolaşarak engelleyen kim? Hatay’da halkı sokağa dökerek, mitingler tertipleyerek Yargıtay’ı etkileyen ve dört büyük mahallede kentsel dönüşüm hamlesini durduran Büyük Şehir Belediye Başkanınız şimdi utanıyor ve yüzü kızararak: “Ben miting tertiplemedim” demek zorunda kalıyor. Göreceğiz, devletle halk dayanışmasını kırmak için bundan sonra da her yola baş vuracaksınız. Ama halk her zaman, her durumda doğrunun yanındadır. Halk “sahada” kim varsa onun yanındadır.
Sayın Bakan Murat Kurum Hatay’daki yıkılan binaların % 98’inin, 1999 yılından önce yapılan binalar olduğunu iddia ediyor. Gerçekten de 1999 Marmara Depreminden sonra gerek yasalarda, gerekse inşaat teknolojisinde önemli gelişmeler olmuştur. Örneğin, 1999’dan önce çok katlı inşaatlarda “hazır beton” kullanılması şartı yoktu. Yine Marmara depreminden önceki yıllarda herkes istediği inşatta istediği “beton demiri”ni kullanıyordu. İnşaat demirlerinin üretiminde de önemli gelişmeler oldu. Yani inşaat dünyasında Marmara Depremi öncesi ve sonrası gibi bir milat kullanıldı. Ve 1999’dan sonraki binalar tam olarak bilimsel demiyorum ama şu ya da bu biçimde 1999 öncesine göre daha sağlam, daha teknik yapılardır. Ama Sayın Murat Kurum ya da onun gibi dürüst açıklamalar yapan uzmanları, jeologları, yer bilimcilerini, akademisyenleri kimse dinlemiyor. Hükümetin deprem bölgelerinde başlatmak istediği kentsel dönüşüm projelerini CHP zihniyeti ne yapıp yapıp engellemiştir. Gürsel Tekin İstanbul’da on adet projeyi mahkemeye taşımakla övünüyordu. Bu projelerin dördü durdurulmuş. Altısının mahkemesi ise devam ediyormuş. Ne diyordu CHP’liler: Bunlar kentsel dönüşüm değil, “rantsal dönüşüm”dür. Neymiş efendim… AK Parti bu yolla beşli çeteye ve öteki inşaat şirketlerine iş sağlıyormuş. İnsaf kardeşim… Türkiye’de irili-ufaklı 350 binden fazla inşaat firması vardır. Bunların hepsi AK Partili mi? Hiç CHP’li firma yok mu?
Bildiğiniz gibi Hatay’da ve öteki illerde TOKİ evleri dimdik ayakta kaldı. Elazığ’da da öyle olmuş. Elazığ depreminden sonra TOKİ 25 bin civarında ev yapmış. CHP Elazığ milletvekili Sayın Gürsel Erol: “TOKİ’ye, Sayın Bakan Murat Kurum’a teşekkür ederim. TOKİ Evleri olmasıydı bu depremde biz de Maraş gibi, Adıyaman gibi binlerce zayiat verecektik. Halkım adına hepsine teşekkür ederim” dedi.

395 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2020 Emirdağ Gazetesi Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.